İlk kokladığımda 'Aa Black Afgano bu' cümlesini bitirmeden hemen başka yöne evrildi Terroni. Sıradışı bir koku. Black Afgano'dan daha aykırı. İrkek kokusu. Karakterli adam kokusu. Cıvık adama gitmez. Soğuk/serin havada lav gibi patlar. Kırmızıya çalan bir aurası var ama ahududu, çilek,... vs kırmızı değil. Lav taşı kırmızısı, toprak, taş kırmızısı. Ud var evet. Taşa, toprağa bulanmış bir ud reçinesi.

Denişik bir koku. Günlük kullanıma pek uymaz sanki. Ama gezme, tozma, kitapçıya gitme, kafede oturma, havalanından aldığınız şirket misafirine arabada etkin eşlik edebilecek bir koku. 'Beni her zaman. her yerde kullanma' kokularından. Jilet gibi giyinince Profumo sıkmak yerine Interlude'e salın maksimum bir buçuk fıs karın bölgesine örneğin. Burun bölgesine yakın sıkılırsa hızla burun körlüğü verir. Sonra bir daha sıkarsınız ve hem kendinizi hem etrafı rahatsız edebilir. 'Az çoktur' klasmanında yani özetle.

Sandal deyince insanın aklında kahverengi bir koku piramidi gelse de bu Santal 33 taze yeşile yakın. Bildiğimiz klasik sandala benzemiyor. Bildigimiz sandal kurutulmuşsa bu koku daha yeni kesilmiş yaş bir odunsu havaya sahip. Özgün olmasına özgün. İlk çıktığı zamanlarda da oldukça popüler ve çok yaygın kullanılıyor. Hatta New York sokaklarının kokusu bile denilmiş o zaman ta oralarda, o kadar popülee yani. Şimdi ise adı var, tadı ise toplumsal etkinin alanından çıkıp daha ziyade bireysel tercih alanına girmiş durumda sanki.

Genelde kokuseverler 'oryantal'i görünce direkt Ortadoğu, Arabik tarzını düşünürler. Ki ben de öyleyim genelde. Journey ise daha uzak doğu oryantali. Hangi nota(lar)dan kaynaklanıyor bilmiyorum ama hafif bir keskinlik kokunun sonuna kadar eşlik ediyor. Dış mekanlara uyar. Soğuk, serin havalara uyar. Ama sıcakta pek gitmez gibi. Akşamları belki. Gucci çizgisinde bir koku. Daha doğrusu Gucci çıkarmış olsa reklam çekimlerinde Uzakdoğu motifleri olan bir eşarbı boynuna bağlamış siyahi erkek bir manken kullanır gibi geliyor. Popüler kültür zihnimize ne imajlar sokmuş haberimiz yok :) Bu nası bir fotoğraf, kimseye yabancı gelmiyor.

Parfümevi'nde alalı epey oldu. Tahminim 3-4 sene. Uzun süredir kenarda kalmıştı. Geçen süre zarfında müthiş bir demlenme olmuş ve zerre miskal bir bozulma yok. İlk aldığım zamankiyle arasında demlenmenin getirdiği ekstra kalite dışında koku piramidinde ve kalitesinde ve güzelliğinde bir fark yok. Kalıcılığı çok iyi. Yayılımı rahatsız etmeyecek ve burun körlüğüne sebep olmayacak bir ayarda. Modern ile mistik arasında mistiğe daha yakın bir tavrı var. The One'ı olanlar da alabilirler, benzeseler de aynı değiller. Dolabınızda iki benzer kokunuz olmaz yani. Aşırı sıcaklar hariç kullanılabilir. En iyi zamanı kanaatimce hafif serin zamanlar.

Parfüm eve esans olmak üzere 100 civarı kokum var. Montobaco Intensivo en çok sorulan koku bunların arasında. Genel beğeniye hitap ederken hiç de sıkıcı, sıradan ve bu anlamda tanıdık gelmiyor. Özgün bir koku. Hem nişi hem genel beğeniyi yakalıyor. Ferah ve oturaklı bir koku. Dört mevsime çok rahat uyar. Tişörte de takım elbiseye de uyar. Kullanımı çok rahat bir koku. Herkes gibi de kokmazsınız.

O kadar güzel ki. Orijinaliden ayırmak imkansız gibi nerdeyse, sadece kalıcılık az ama çok çekici, ferah, pozitif.. Hermes serisinden 3 parfüm aldım, sadece sur la Lagune bana hiç hitap etmedi ama bu ve a la toit inanılmaz başarılı...

Evet şekerli bir koku fakat kesinlikle bayıcı değil. Normal versiyonunda yayılım 15-20 dk kalıcılık yaklaşık 2.5 saat. Dedikleri gibi kadınsı bir koku, özellikle 20-25 yaş aralığı için çok uygun.

Orijinaliyle birebir aynı aşırı beğendim

Bildiğiniz toz kokuyor anlayamadım tozlu Hindistan cevizi